Barcelona’da Gençlik Aşısı – Kaan Örs
Barcelona: Yeni Jenerasyon
Ligde çıktığı ilk 6 mücadelede sadece 2 galibiyet almayı başaran Barcelona için sezon pek de iç açıcı başlamamıştı. Kadroda bir değişikliğin gerekli olduğu konusunda herkes hem fikirdi. Birçok taraftar devre arasındaki transfer dönemini beklerken, Koeman ise çözümü kendi yedek kulübesinde aramayı seçti.
Bu köklü değişimin ilk adımı Pedri ile başladı. 4.haftadaki Getafe mücadelesinde ilk 11 başlayan genç oyuncu, takımın sahadan mağlubiyetle ayrıldığı maç sonrası kadronun değişmez ismi olmaya başladı. Pedri sezon boyunca 37’sı ilk 11 olmak üzere toplamda 50 maçta görev yaptı.
Bir başka önemli değişiklik ise 9.haftada gerçekleşti. İlk 8 haftanın 7’sinde beraber oynayan stoper ikilisi Pique ve Lenglet’ten vazgeçildi. Pique yerini Mingueza’ya bıraktı. Ayrıca bundan önce bir mücadelede denenen Araujo ise stoperdeki rotasyonda ilk tercih olmaya başladı. Barcelona ikili stoper oynadığı dönemde bu oyuncular genel olarak Lenglet’in yanında denenmiş olsalar da bazı mücadelelerde Mingueza-Araujo ikilisinin ilk 11 oynadığını da gördük. Genç stoperlerinden istediği verimi almaya başlayan Koeman 14.haftadaki 3-4-2-1 dizilişiyle birlikte Araujo ve Mingueza ikilisini tamamen kadroya kazandırdı.
Mingueza, Araujo, Pedri dışında daha önceden kadroya Ajax’tan kazandırılmış deJong ve Dest ikilisi de bu geçiş döneminde kadronun değişmez oyuncuları oldular. İlk 11 olarak fazla şans bulamayan Trincao ve beklenilen seviyeye bir türlü ulaşamayan Dembele ise hamle oyuncusu olarak tercih edildi.
23 yaş ve altındaki oyunculara verilen süreye baktığımızda 2018-2019 döneminde 12 bin civarında bir rakam karşımıza çıkmakta. Bu oyuncular Barcelona’da 24 gol 13 asistlik katkı göstermişti. Alınan süre 2019-2020 senesinde 10 binlere gerilemiş, alınan katkı ise 26 gol 14 asiste çıkmıştı fakat Koeman’ın kadroya kazandırdığı oyuncular ile genç oyunculara verilen süre 20 bini geçmeyi başardı. Verilen süreyle doğru orantılı olarak atılan gol ve asist sayısı da arttı. Barcelona bu sezon 23 yaş ve altı oyunculardan toplam 39 gol, 29 asistlik bir katkı almayı başardı.
Barcelona sezon sonu şampiyonluğa ulaşamamış olsa da özellikle bu istatistiklerin gelecek için çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Diziliş Değişimi
Koeman’ın yaptığı bir başka büyük değişiklik ise, kadro dizilişinde gerçekleşti. Sezona 4-2-3-1 ile başlayan Barcelona, ilk 12 haftada bu dizilişin yanı sıra 4-4-2 taktiğini de kullandı. Bu haftalarda oynanan oyunun sürekliliğinin sağlanamaması Koeman’ı farklı diziliş denemeye itti. Kadroya yeni oyuncular katan teknik direktör ilk olarak 9.haftada 4-3-3 dizilişini denedi. Bu diziliş Osasuna karşısında 4-0’lık galibiyette büyük rol oynadı. Daha sonraki birkaç hafta tekrar Barcelona’yı 4-2-3-1 ile sahada görmeye başladık. Yine takımdan istediği oyunu göremeyen Koeman, en büyük değişimi 14.haftadaki Valladolid mücadelesinde yaptı. Takım, ilk defa ligde bir maça 3’lü savunma halinde çıkmaya başlamıştı. Özellikle pas yeteneği yüksek oyuncular orta sahada topa hâkim olmayı sağlıyor, ayrıca bu diziliş sayesinde Alba ve Dest ikilisine kanatlarda boş alan sağlanıyordu. Özellikle 4-3-3 ve 3-4-2-1 ile alınan skorları ve oyunu göz önüne alan Koeman, bu iki diziliş dışına çıkmamaya özen gösterdi. Sadece savunmaya yardımı arttırmak amacıyla 3-4-2-1 dizilişini bazı maçlarda 3-1-4-2 olarak değiştirmeyi tercih etti.
( http://arsiv.mackolik.com/Mac-Plus/3459936/Barcelona-Villarreal )
Sezonun ilk mücadelesinde Barcelona sahasında Villareal’i konuk etti. Karşılaşmayı 4-0 kazanan ekip, sahaya 4-2-3-1 ile çıkmayı tercih etmişti. Özellikle kısa paslarla rakip ceza sahasına girmek isteyen bir takım için ileri dörtlüdeki üç ismin birbirleriyle olan mesafeleri dikkat çekiyordu.
( http://arsiv.mackolik.com/Mac-Plus/3460014/Barcelona-Osasuna )
9.haftada ise Barcelona sahasında Osasuna’yı konuk etti. 4-3-3 sisteminin ilk denendiği mücadelede özellikle ileri üçlüdeki Messi, Griezmann ve Braithwaite’ın ortalama pozisyonlarına baktığımızda birbirlerine yakın konumları dikkat çekiyordu.
( http://arsiv.mackolik.com/Mac-Plus/3460061/Valladolid-Barcelona )
3-4-2-1 sisteminde ise, 4-3-3’te olduğu gibi yine ileri üçlü birbirine yakın olarak konumlanmıştı. Özellikle top hakimiyeti konusunda başarılı olan ileri üçlüdeki oyuncular hücumda Barcelona için birçok pozisyon oluşumunu sağlıyorlardı.
Frenkie de Jong
Koeman yaptığı diziliş değişiklikleri ve kazandırdığı yeni oyuncular ile Barcelona’nın mükemmel bir dönem geçirmesini sağladı. Şampiyonluk yarışının uzağına düşen takım 19 maçlık bir yenilmezlik serisi yakaladı. Bu süreçte sadece 3 kez berabere kalarak şampiyonluk yarışına ortak olmayı başardı. Ayrıca bu dönem özellikle bir futbolcunun yükselişine sebep oldu.
Uygulanan yeni sistemde özellikle sıkışan pozisyonlarda santrafor oyuncularının orta sahaya gelip pas opsiyonu olması gerekiyordu. Aynı zamanda bu sırada orta sahadan bir oyuncunun içe yapacağı koşu rakibin savunma çizgisini çok kolay bir şekilde bozabilirdi. Bunun farkında olan Koeman için en önemli opsiyon kesinlikle deJong’du çünkü, Pedri ve Busquets’e göre hız ve bitiricilik konusunda üstün geliyordu.
( https://www.youtube.com/watch?v=1kDgzlQ2qQg )
Bu pozisyonda forvet konumundaki Messi topu almak için orta sahaya yardıma geldi. Bu sırada deJong ise Messi’nin hücumdaki yerini alarak bozulan savunma çizgisi sayesinde takımına gol kazandırmayı hedeflemişti.
( https://www.youtube.com/watch?v=YsBK0Ej9tmo )
Benzer bir pozisyonda ise bu sefer Griezmann ceza sahası dışına çıkarak takımı adına pas opsiyonu olmuştu. deJong ise ceza sahası içine kat ederek yine takımı adına pozisyon sağlayan oyuncu konumundaydı. Maç içindeki forvet ile orta saha değişimleri Barcelona için birçok mücadelede kilit rol oynadı. Bu aksiyonların en önemli oyuncusu ise tartışmasız deJong’du.
Kaan Örs