WOLFSBURG-DORTMUND – Kaan Örs

WOLFSBURG-DORTMUND

31.haftadaki Bundesliga mücadelesinde 57 puana sahip Wolfsburg sahasında, 52 puan toplamış Dortmund’u konuk etti. Özellikle son üç maçını kazanan Dortmund ilk dört yarışına iyice dahil olmuş bir konumdaydı. Wolfsburg ise bu sezon gösterdiği üst düzey performans sayesinde elde ettiği konumu kaybetmek istemiyordu. Önemli maçta sayılabilecek tek eksik sarı kart cezalısı olan Hummels’di.

Terzic son zamanlarda sık kullandığı 4-1-4-1 dizilişini kullanmayarak, 4-2-3-1 dizilişini tercih etti. Takımdaki en büyük eksik olan Hummels yerine Emre Can stoper mevkiinde görev yaptı. Son beş maçta 4 farklı oyuncu denenen sağ bek mevkiinde ise Piszczek forma giydi. Ayrıca uzun süredir ilk 11’de forma şansı bulamayan Sancho’ da sol kanat mevkiinde sahaya sürüldü. Bu sezonun flaş ismi Glasner ise, alışılmış Lacroix-Brooks ve Arnold-Schlager ikililerini bozmadı. Özellikle Bayern mücadelesinde dikkat çeken Otavio ise sol bekte kendine şans buldu.

Wolfsburg, hücuma çıkmayı seven iki bek oyuncusu Mbabu ve Otavio’ yu kullanarak maça hızlı başladı. Bu sayede 7.dakikada Mbabu’nun uzun bir taç atışı sonrasında Otavio ile tehlikeli bir pozisyon yakaladılar. Karşılaşma temposu Wolfsburg’ un istediği şekilde devam ederken Baku, Brooks’ a kısa bir pas atmak istedi. Kötü bir deneme olan bu pas sonucunda hızlı davranan Haaland topu kazandı ve takımını 1-0 öne geçirdi. Gol sonrası Wolfsburg beklenildiği gibi önde baskıyı arttırdı. Bu zamana kadar birçok mücadelede savunmadan çıkarken hata yapan Dortmund’u savunmada hata yapmaya zorladı. Özellikle ikinci yarı başında Weghorst ile yakalanılan pozisyonun bu baskı sonucunda elde edildiğini söyleyebiliriz.

Bununla beraber maçın başında bulunan pozisyonun mimarları Mbabu ve Otavio daha çok hücumu düşünmeye başladılar. Özellikle Hummels’in eksikliğinde hava toplarında güç kaybeden rakibine birçok kez orta denemesi yaptılar. Wolfsburg maç boyu toplam 27 defa orta denedi, fakat bunlardan sadece altısında başarılı olabildiler. Yapılan ortaların yanı sıra Wolfsburg’un en fark yaratan taktiği; beklerin ileride olduğu dakikalarda Gerhardt ve Baku’nun orta sahaya geçmesi ve bu sayede riskli bölgede ortadan hücum eden kişi sayısını arttırmaktı. Bu sayede Dortmund’un savunma pozisyonunu bozmaya çalıştılar. Maç sonu Wolfsburg takımının ortalama pozisyonlarına baktığımız zaman özellikle Gerhardt’ın maçı neredeyse bir 10 numara pozisyonunda oynadığını söyleyebiliriz.

Özellikle bu pozisyonda Baku’nun içe konumlandığını görüyoruz. Bu pozisyonda Baku, ceza sahasına attığı ara pasla Gerhardt’ı içeride topla buluşturdu. Gerhardt bu pozisyonu değerlendirememiş olsa da bu pozisyonda özellikle Mbabu ve Otavio’nun takım hücumdayken bir kanat gibi pozisyon almasını gözden kaçırmamak gerektiğini düşünüyorum.  

Otavio, Weghorst ve Gerhardt ile yakalanılan pozisyonlar dışında, Wolfsburg’un bir diğer net pozisyonu ise Dortmund’un hücuma kalabalık çıktığı bir anda gerçekleşti. Wolfsburg’da Arnold ileriye hızlı oynadı, bu sayede Wolfsburg takımı ikiye bir gibi önemli bir hücum organizasyonuna çıkmış oldu. Baku bu pozisyonda müsait pozisyondaki Philipp’e pası aktaramadı. Emre Can bu pozisyonda takımı adına çok kritik bir müdahalede bulunmuş olsa da bu pozisyondan sadece 5 saniye sonra Bellingham ikinci karttan kırmızı kart görmek zorunda kaldı.

Rakibi 10 kişi kaldıktan sonra Wolfsburg hücuma takımca çıkmayı denedi. Philipp ve Mbabu’yu oyundan aldılar, yerlerine Bialek ve Brekalo’yu sahaya sürdüler. Oyunu tamamen rakip yarı sahada oynamaya çalıştılar. Kısa bir sürede olsa bunu başardıklarını söyleyebiliriz. Fakat 67’de Brooks ileri oynamak isterken, Dahoud araya girdi. Oynadığı uzun topta Haaland topla buluştu. Haaland’ın top sürmesi, hızı ve son olarak bitiriciliği ile fark 2’ye çıktı.

Karşılaşmayı Dortmund açısından ele almak gerekirse; özellikle Terzic döneminde ilk defa arka arkaya 3 lig maçını kazanarak sahaya gelen bir takım vardı. Bununla birlikte erken bulunan gol, takıma daha da moral verdi. Bu gol sonrasında savunmadan pasla çıkmaya çalıştılar. Özellikle zaman zaman Dahoud’un savunmaya yardıma gelerek oyun kurmak istediğini gördük. Ayrıca rakibin beklerinin fazlasıyla hücuma katılması sebebiyle, Wolfsburg’un sonuçsuz ataklarından sonra Haaland’a uzun top oynamayı seçtiler. Bu sayede savunmadan hızlı çıkarak, rakibi savunmada eksik yakalamak hedeflenmişti. Özellikle 42.dakikada Haaland, kendisine gelen uzun topu çok iyi kontrol ederek Reus’a ara pası yolladı. Reus topu kontrol edemediği için pozisyon sonuçsuz kaldı.

Dortmund geriden oyun kurmak isterken özellikle Guerreiro’nun katkısını es geçmemek gerekiyor. Birçok pozisyonda ileri çıkan Guerreiro topla maç boyunca 93 kere buluştu. Bu alanda takımındaki en yakın arkadaşının 66 kere topla buluştuğunu düşünürsek, Terzic’in oyun kurmadaki en önemli silahı Guerreiro’ydu dememiz yanlış olmayacaktır diye düşünüyorum. 9.dakikada savunmada pas yapılırken Reus’a kilit bir pas attı, 25’te kanat mevkiine çıkarak Sancho’nun iç bölgede yer almasını sağladı. Toplam 6 kere uzun pas kullanarak takımının ileri çıkmasında etkin rol oynadı. Ayrıca ileriye bu kadar çıkmasına rağmen ortalama pozisyonuna baktığımız zaman, yerini gereksiz yere terk etmediğini de görmekteyiz.

Haaland ise 12.dakikada rakibinin yaptığı hata sonrası eline geçen fırsatı çok iyi değerlendirdi. Bunun yanı sıra 50’de Hitz’in topu oyuna hızlı sokması, ardından Sancho’nun önemli pasıyla sol çaprazdan kaleyi denedi. Bu pozisyonda başarısız olsa da hızıyla Brooks’u geçmeyi başardı. Gün geçtikçe hızını geliştiren Haaland, özellikle 68.dakikada Wolfsburg’un yaptığı pas hatası sonrası, Dahoud’un uzun pasında topu aldı. Orta sahada topla buluşan genç forvet, önce topu aldığında yanında bulunan Arnold’dan daha sonra ise sol tarafından kademeye girmeye çalışan Lacroix’ten hızı sayesinde kurtulmayı başardı. Bu pozisyonu sonuçlandıran Haaland maçın skorunu belirlemiş oldu.

Alınan bu sonuç sonrası Dortmund puanını 55’e yükseltti. İlk dörtle olan puan farkını 1’e indirmeyi başardı. Son üç hafta karşılaşacağı takımlar Leipzig, Mainz ve Leverkusen gibi güçlü takımlar olsa da ilk dört için şansını devam ettiriyor. Wolfsburg ise 57 puanla 3.sırada bulunuyor. Son üç haftada Dortmund’la benzer bir fikstüre sahipler. Son üç haftada onlar da Union Berlin, Leipzig ve Mainz ile karşılaşacaklar. Önlerindeki üç haftada iyi sonuçlar alıp, uzun süredir bulunamadıkları Şampiyonlar Ligi arenasında boy göstermek istiyorlar.

Kaan Örs

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *